Sayın Uysal , beni biraz tanıdığınızı, birileri gibi dost acı söyler kılıfıyla hareket edip bir yakınımı işe koydurmadığımı, menfaat ilişkisine girmediğimi bildiğinizi düşünüyorum. Bu yazımda bir vatandaş olarak, görevlendirdiğiniz yetkililerin yanlış ve eksik uygulamalarını kamuoyu nezdinde tarafınıza iletip gereğini yapmanızı talep ediyorum.
Öncelikle makam ve mevkiler kalıcı olsaydı bu gün o makamlarda olanlar o makamlara gelemezlerdi. Hele seçim ile gelenler için bu söylem fazlasıyla doğrudur. Zamanı gelince halk yapılan yanlışın gereğini yapar. Bu tespiti yönetici ve yetkili olarak atadıklarınıza bir kere daha hatırlatmak istiyorum.
Aynı zamanda makam sahibi olanlara o makamların şahsi malı olmadığını bir kere daha hatırlatmak istiyorum. Makam sahibi yetkili ve yöneticiler görevlerini herkese eşit şekilde, tarafları sevseler de sevmeseler de yapmak zorundadırlar…Şahsi düşünce veya başka bir beklenti ile hareket edemezler. Şahsi düşünce ve başka beklentilerle hareket etme eğiliminde olanlar o makamları bırakıp kendi başlarına yada kuracağı firmalarla bu uygulamalarını gerçekleştirmeye çalışsınlar…
Şahsım olarak, hiçbir kurum ya da kuruluşa kendi menfaatime olacak yanlış bir taleple gitmedim. Taleplerim de hep hakkaniyet ve haklılık ararım. Yanlışların düzeltilmesine katkı sağlamak için mücadele ederim. O nedenle başım diktir ve sesim gür çıkar…
Şahsım olarak Belediyenize yaptığım taleplerimin konusu hep geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitim kurumlarındaki eksikliklerin ve sıkıntıların giderilmesine yöneliktir.
Ama bu talepler ne hikmetse hep kulak arkası yapıldı. Kalıpçı sıkıntımız var denildi. Kalıp işini ben yaptırdım. Betonunu dökün dedim, bir Esra hanıma soralım dediler. İte kaka 8 m3 merdiven betonunu Belediyenize zor döktürdük. Oysa eksikliklerini yaptıramadığımız İzmirlioğlu ilköğretim okulunun yanındaki Gülşen Utku anaokulu bahçesinin mevcut kilitli taşlarının sökümünde ve 38 m3 saha betonunun Belediyece dökülmesinde tabiri caizse Belediyeniz seferber oldu. Anlaşılan o okulun yöneticilerinin ya da velilerinin bu hizmetleri veren birime bakan Başkan yardımcınızla arası iyi. Geliri yüksek bir anaokuluna Belediye hizmetleri seferber edilecek, gariban devlet okuluna hizmet götürülmeyecek.. Bu çifte standart değildir de nedir? Okul yönetimi tarafından defalarca dilekçesi verilen, Atatürk Ortaokulunun yamacından gelen taş toprağın öğrencilerin başına düşmemesi için 2-3 sıra briket ördürme talebini aylarca yerine getirmemek ve geleceğimiz olan çocuklarımızı kazalara karşı korunmasız bırakmak nasıl bir anlayışsızlıktır? Okul yönetimi dışında bende sözlü olarak ilgili birim amirlerine defalarca söyledim. Seçim öncesi şahsim adına destek istiyorum diyen meclis üyelerinize de söyledim. Fakat seçilenler işleri bittiği için kendi işlerine bakıyorlar anlaşılan. Fakat günü gelince bu kayıtsızlıkların bedelini bu kişilere yansıtacağımı tüm kamuoyu ile paylaşacağımı buradan iletiyorum. Bu haklı talepler kanımca Mustafa Özkan istiyor diye yapılmıyor. Mustafa Özkan kendi için haksız, yasal olmayan bir şey isterse kesinlikle yapmayın ama geleceğimiz olan çocuklarımızın zarar görmemesi için düşmanız olan birisi dahi bir şey istiyorsa bunu acil şekilde yapmanız Belediyenin görev ve sorumluluğudur…Dün Sayın Halil Posbıyık'ın istemediği işleri yaptığını duysa görevinden olacak daire müdürleri, bugün haklı basit talepleri Esra hanım'a soralım, ona göre yaparız cevapları veriyorlar. Esra hanımı taktir ettim, ne otorite kurmuş ama, birde Halil Bey için otoriter başkandı diyorlar..
Evinin müstakil bahçesinde Belediyenin makinalarını çalıştırmak, apartmanın araç park yerini açmak, yapsatçının yaptığı duvarın arkasını Belediye imkanları ile doldurmak Belediyenin görev ve sorumluluğu değildir. Bu başkan yardımcınız işte bu şekilde çifte standart uygulama yapıyor. Bende belgeleri mevcuttur, isterseniz ibraz ederim.
Bir uygulama yapmadan önce o uygulamanın yasal yönünü araştırmak, üst birimlere sormak olması gereken yoldur. Fakat sormadan o uygulamayı gündeme alıp itiraz gelince konuyu değerlendirip üst makama sormak ve cevabı için geçen bir aya yakın zamanda vatandaşı bekletmek doğru hizmet anlayışı değildir. Önemli değil bekleyen zaten Mustafa Özkan derseniz, bana kastınız nedir diye sormak istiyorum?
Sayın Uysal her zaman dediğim gibi gerek işini düzgün yapmadıkları için, gerek kapasiteleri olmadığı için, gerekse farklı amaçlar doğrultusunda yapılan bu eksik ve kusurlu işlerin faturası ne yazık ki hep size kesiliyor. Ben sizi tanıyorum, iyi niyetli biri olduğunuzu ve Ereğli’ye faydalı olmak için uğraştığınızı biliyorum. Fakat görevlendirdiğiniz insanlar hem size hem Ereğli’ye zarar veriyor. Umarım bu yazımı dikkate alır gereğini yaparsınız. Ben bir vatandaş olarak bana düşen insanı sorumlulukları yerime getirdiğime inanıyorum. Bu yanlışların ve eksikliklerin sonuna kadar takipçisi olacağım ve daha yaşanabilir bir Ereğli oluşması için kamuoyu nezdinde paylaşmaya devam edeceğim.
Bu arada Ayhan Atay’a ilettiğim önceden iskan alamayan bir yapının yeni yönetim zamanında nasıl iskan alabildiğine yönelik soruma araştırıp dönecekti. Fakat şu ana değin dönmedi. Sayın Atay daha fazla beklemeyeceğimi kamuoyu nezdinde suç duyurusunda bulunacağımı buradan size iletiyorum..
YORUM YAZ